FETHİN SEMBOLÜ AYASOFYA
Ayasofya; Hristiyanlaştırılmış Roma devrinde, bazilika
tarzında bir kilise ve Doğu Roma
İmparatorluğu zamanında ise yeniden inşa edilmiş dünyanın en büyük kilisesidir.
Büyük kilise olarak 25 Aralık 537’deki açılışından İstanbul’un fethine kadar
915 sene 5 ay 5 gün kilise, İstanbul’un fethinden yani 29 Mayıs 1453’den
itibaren 24 Kasım 1934 tarihindeki bir kararnameyle müzeye çevrilmesine kadar
481 yıl, 5 ay, 16 gün Camii, bu tarihten günümüze kadar müze olarak
kullanılmıştır ve hala müze olarak kullanılmaktadır.
Ayasofya; tam 1396 sene 10 ay 21 gün iki semavi dine mabed olmuştur.
Ayasofya, yalnız mimarisi ile değil Osmanlı devrinde İmparatorluğun Camii
Bizans döneminde ise patriğin ve Kostantiniyye’nin en önemli kilisesiydi.
Osmanlılarda bir gelenek olarak devam eden, asırlardan beridir de tatbik
edilen bir gelenek vardır. Bu gelenek şöyledir; savaş esnasında bir kale veya
şehir feth edilince , ordu içeriye girip burçlara bayrak çeker ve akabinde
burçlarda ezan sesi yükselirdi. Ve dahi derhal şehrin en büyük kilisesi camiye
çevrilir, sonra ilk Cuma namazı burada kılınırdı.
Fatih Sultan Mehmed; İstanbul’un alınmasının hemen ardından şehre girmiş
ilk iş olarak Ayasofya’yı camiye çevirmek gayesi ile yönünü buraya çevirmiştir.
Fatih; Ayasofya önüne geldiğinde yeri öptü, dua etti ve içeri girdi. Ezan
okutturarak maiyetiyle beraber namaz kıldı ve camiiyi kendi hayratının ilk
eseri olarak vakfetti.
Salı günü Ayasofya’da kılınan ilk namazdan sonra Sultan’ın emriyle ilk
Cuma gününe kadar Ayasofya’ya bir minare inşa ettirilir. Bu minare ahşaptan
yapılmıştır. Cuma gününe kadar yetiştirilen minarede ilk öğle ezanı okunur ve
İstanbul’da ilk Cuma namazı Akşemseddin Hz. İmamlığında Ayasofya Camii’nde
kılınır.
Ayasofya Osmanlı döneminde fethin sembolü ve bir saray camii olarak
adlandırılmıştır. Fatih’ten sonra gelen Sultanlarda bu camiiye büyük özen
göstermiş pek güzide hediyeleri buraya vakfetmişlerdir
FETİHTEN SONRA BİLİNEN DEĞER
Fatih Sultan Mehmed Han; Cuma namazının hemen ardından Ayasofya Vakfı’nı
kurdu. Büyük gelir kaynaklarını bu vakfa tahsis etti. Ayasofya Camii başta
olmak üzere diğer camiilerin ve bazı eserlerin ihtiyaçlarını finanse edecek
sağlam bir mâli alt yapı oluşturdu. Camiin içine mihrab yaptırıp, minber
koydurdu. Ayrıca buraya bir medrese, kütüphane ve minare ekledi.
II. Bayezıd kendi döneminde camiiye beyaz mermerden bir mihrab ve
kuzeydoğu cephesine bir minare ekledi. Vakıflarını kontrol ettirdi. Yeniden
sayım yaptırdı. Gelir gideri kontrol altına alarak yeni bazı gelirler ekledi.
Kanuni Sultan Süleyman; Belgrad’dan iki şamdan getirtti. Geniş çaplı bir
tahrir ile kayıtları kontrol altına aldırttı.
II. Selim döneminde Mimar Sinan’ın nezaretinde büyük çalışmalar yapıldı.
Camii duvarları istinat duvarları ile çevrildi. İki minare daha eklenerek
minare sayısı son haline, dörde tamamlandı. Medrese onarıldı ve büyütüldü. II. Selim
camiin güney tarafına kendisi için bir türbe yaptırdı.
III. Murad camiye birçok ekleme yaptırdı. Ana payelerin yanına Kur’ân-ı
Kerîm okuyanlar için, taştan dört yüksek platform, müezzinler için uzun
sutunlarının üstünde yüksek bir kürsü, cemaatin temizliği ve susuzluklarının
giderilmesi için muhteşem abdet
kurneleri onun yaptırdığı eserlerdir.
I.Ahmed; köklü bir bakım ve onarım çalışması yaptırdı. Mihraba besmele
yazdırdı.
IV. Murad döneminde camiinin içi hat levhalarıyla süslendi. Tamir bakım
çalışmaları bu dönemde de devam etmekteydi.
III. Ahmed devrinde, hünkâr manfili yenilendi. Camiin ortasına büyük top
kandil (avize) kondu. Umumi bir tamir bakım çalışması gerçekleştirildi.
I.Mahmud; kütüphane, kütüphane vakfı, sibyan mektebi, imaret, şadırvan,
muvakkithaneyi inşa ettirdi. Çifte hamamı yeniden yaptırdı ve bu eserleri
kitabeler, çinilerle süsledi.
III. Selim camiin halılarını tümüyle değiştirdi. Mehmed Esad Yesari
hattı ile yazılmiş iki adet levha konuldu.
II. Mahmud; camiide en büyük tamir ve bakım çalışmalarından birini
yaptırdı.
Abdülmecid devrinde büyük onarım yapılmasıyla beraber, Mustafa izzet
Efendi levhaları, yeni kasr-ı hümayun yapımı, tahta döşemeler eklenmesi, avizelerin
yenilenmesi, ayakkabı raflarının konulması gibi bazı yenilikler
gerçekleştirildi. Ayrıca camii baştan aşağı yenilendi. Sultan mahfili, 19.
Yüzyılın ortalarında Sultan I. Abdülmecid için Fossati kardeşler tarafından
yapıldı. Mustafa İzzet Efendi’nin eseri olan Allah, Muhammed ve dört büyük
halifenin yazılı olduğu altı levha camiiye asıldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder