Sayfalar

22 Nisan 2013 Pazartesi





                         DİLLERE DESTAN OSMANLI TOKADI


Deliler Osmanlı Tokadını
öyle şiddetli indirirdi ki;
tokada maruz kalan düşman askeri
ya ölür ya da savaşa devam edemeyecek duruma gelirdi.

Osmanlı’nın askeri sınıflarından biri olan Deliler 15. yüzyılda tarih sahnesine çıkmışlardır. İlerleyen zaman ve edinilen zaferlerden sonra ordunun önemli bir parçası haline gelen Delilerin asli görevleri, sefere ordunun en önünde gitmek ve düşman saflarına hücum etmekti. İri cüsseleri ve ürkütücü kıyafetleri ile düşmana korku salarak arkalarından gelecek birliklerin işini kolaylaştıran Delilerin bir diğer görevleri ise esir aldıkları düşman askerlerinden orduları hakkında bilgi edinmekti.

                    Silah olarak eğri pala, kalkan, mızrak ve bozdoğan taşıyan deliler, başlarına pars ya da benekli sırtlan derisinden yapılmış tüylü bir miğfer giyerlerdi. Kalkanları kuş tüyleriyle süslü olan delilerin giysileri ise aslan, kaplan ve tilki postundandı. Şalvarları ayı ve ya kurt derisinden imal edilirdi. Ayaklarına ise "serhatlik" denen sivri burunlu mahmuzlu bir çizme giyerlerdi.


 
Üzerlerinde ayı, pars ve ya sırtlan postundan kılları dışarıda şalvar giyerlerdi. Bayraklarında “Kaderde ne varsa o gelir başa” yazılıydı. 17. yüzyılda giysilerine yapılan değişikliğin ardından başlarına bir arşın uzunluğunda siyah kuzu derisinden üstü sarıklı bir kalpak giymeye başladılar.

                   Osmanlı Askeri birliklerinin arasında en önemlilerinden biri olan “Deliler” birliğine bu ismin verilmesinin sebebi ise akli dengelerinin bozuk olması hasebiyle değil, atılgan ve gözüpek olmalarındandı. Zaten “Deli” kelimesi Türkçe itibariyle “akıl almayacak derecede cesur” anlamında kullanılmaktaydı.

Milliyet bakımında Boşnak, Hırvat, diğer Slav halklardan askerlerin yer aldığı Deliler birliğinin büyük çoğunluğu Türklerden oluşmaktaydı.  Bu birliğe girebilmek için savaş tecrübesi ve maharet özellikleri gerekliydi. Gerekli özelliklere sahip askerler, tertiplenen törende yemin ederek delibaşlığını giyiyor ve ocağa katılıyordu.

Islatılmış mermer üzerine çıplak elle tokat atarak talim ettiklerinden inanılmaz bir bilek gücüne sahiplerdi. Korkunç görünümlü askerlerin yalnızca bir kalkanla ve bazen de hiçbir savunma aleti bulunmadan üzerlerine saldırdığını gören düşman askeri ne olduğunu anlayamadan, mermere meydan okuyan meşhur Osmanlı Tokadıyla karşı karşıya gelirdi. Deliler Osmanlı Tokadını öyle şiddetli indirirlerdi ki; tokada maruz kalan düşman askeri ya ölür ya da savaşa devam edemeyecek duruma gelirdi.

İşte dillere destan meşhur Osmanlı Tokadı bu sebeple dünyaya nam salmıştır.

60’ar kişilik “Bayrak” adı verilen askeri bölüklere ayrılan ve “Delibaşı” isimli komutanlarınca idare edilen Deliler, 16. yüzyılda; Rumeli beylerbeyi, Semendere ve Bosna sancak beylerinin yönetiminde olmuşlar, 17. yüzyılın sonlarında ise Anadolu beylerbeylerinin yönetimleri altında tutulmuşlardır.  18. yüzyılda bozulmaları ve köylere saldırmaya başlamalarıyla görevden alınmış, eşkiyalık faaliyetleri sebebiyle 1829'da dönemin padişahı Sultan II. Mahmud tarafından dağıtılmıştır.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder