Kanuni
Sultan Suleyman Han'ın Fransa Kralına Yazdığı Mektup...
Alman İmparatoru Büyük Karl (Şarlken), 24 Şubat 1525 tarihinde Fransa’ya saldırdı ve yaptığı savaşta Fransa kralı François’i (Fransua) mağlup ederek, bütün Avrupa kıtasına hakim olduğunu ilan etti. Zira daha önceden de, İspanya krallığı ile Felemenk’i (yani, Belçika, Hollanda ve Lüxemburg) ele geçirmişti. Savaş sonunda Fransa kralı esir düştü. Bunun üzerine François’nın annesi, dünyanın en büyük hükümdarı olarak tanıdığı Kanuni’ye, Jean Franqipani ismindeki elçisiyle bir mektup gönderdi.
“Padişahlar Padişahı” diye başlayan mektubunda şunları yazıyordu:
“Oğlum Fransa Kralı, Alman İmparatoru tarafından hapsedilmiştir. Oğlumun kurtuluşunu İmparator Karl’ın insafına bırakmıştım. Halbuki kendisi, umduğumuz bu insanlığı yerine getirmedikten başka, hakaretle muamele etmektedir. Şimdi, dünyaca tasdik edilen azamet ve şanınızla, oğlumu düşmanın pençesinden kurtararak büyüklüğünüzün gösterilmesini siz Şahlar Şahından istirham ediyorum.
Alman İmparatoru Büyük Karl (Şarlken), 24 Şubat 1525 tarihinde Fransa’ya saldırdı ve yaptığı savaşta Fransa kralı François’i (Fransua) mağlup ederek, bütün Avrupa kıtasına hakim olduğunu ilan etti. Zira daha önceden de, İspanya krallığı ile Felemenk’i (yani, Belçika, Hollanda ve Lüxemburg) ele geçirmişti. Savaş sonunda Fransa kralı esir düştü. Bunun üzerine François’nın annesi, dünyanın en büyük hükümdarı olarak tanıdığı Kanuni’ye, Jean Franqipani ismindeki elçisiyle bir mektup gönderdi.
“Padişahlar Padişahı” diye başlayan mektubunda şunları yazıyordu:
“Oğlum Fransa Kralı, Alman İmparatoru tarafından hapsedilmiştir. Oğlumun kurtuluşunu İmparator Karl’ın insafına bırakmıştım. Halbuki kendisi, umduğumuz bu insanlığı yerine getirmedikten başka, hakaretle muamele etmektedir. Şimdi, dünyaca tasdik edilen azamet ve şanınızla, oğlumu düşmanın pençesinden kurtararak büyüklüğünüzün gösterilmesini siz Şahlar Şahından istirham ediyorum.
Bu mektubu okuyan Kanuni; yardım dileyen bir kimse için Osmanlı gelenek ve göreneklerini nazarı dikkate alıp, şu şekilde bir mektup yazarak elçiye verdi:
“Ben ki sultanların sultanı, hakanların başı, krallara tac giydiren, Allah'ın yeryüzündeki gölgesi ve atalarımın fethettiği Akdeniz'in, Karadeniz'in, Rumeli'nin, Anadolu'nun, Karaman'ın, Rum Vilayeti'nin Zülkadriye'nin, Diyarbekir'in, Kürdistan'ın, Azerbaycan'ın, Acem'in, Şam'ın, Haleb'in, Mısır'ın, Mekke'nin, Medine'nin, Kudüs'ün, Arap ülkelerinin ve Yemen'in ve de ateş saçan mızrağımın ve zafer getiren kılıcımın gücüyle sahip olduğum nice ülkelerin sultanı ve padişahı olan Sultan Süleyman Han'ım.
Sen ki Fransa ülkesinin kralı olan
Françesko'sun. Kralların sığınağı olan kapıma mektup göndererek ülkenizin
işgale uğradığını ve esir edilerek hapse atıldığınızı bildirmişsiniz. Bu
durumdan kurtulmak için benden yardım istiyorsunuz. Gönlünüzü ferah tutun ve
sakın üzülmeyin. Unutmayın ki esaret, hükümdarlar için hiç de tuhaf bir şey
değildir. Bilesiniz ki, atalarımın yaptığı gibi, daima kılıcımla gezen ben de,
sefere çıkmaktan ve fetihler yapmaktan çekinmem. Her an savaşmaya hazırım. Sadece
Allah’ın dediği olur. Ne yapacağımı elçinizden öğreneceksiniz. 1526, İstanbul.”
Mohaç Savaşı sonucunda dersini alan ve Viyana kuşatması ile de iyice gözü korkutulan Alman İmparatoru Şarlken, François’yı serbest bırakmak zorunda kalmıştır...
Kanuni Sultan Süleyman'ın Faransa Karalı François'ya gönderdiği mektup.
Tarih: 24 Ocak 1526
Bahsi
geçen mektubun orijinal metni şudur;
Hazret-i izzet -cellet
kudretuhu ve allet kelimetuhû-'nun inâyeti ve mühr-i sipihr-i nübüvvet ahter-i
burc-ı fütüvvet-pîşvâ-yı zümre-i enbiyâ muktedâ-yı fırka-i asfiyâ Muhammed
Mustafa'nın -sallâ Allahu aleyhi ve sellem- mu‘cizât-ı kesîretü’l-berekâtı ve
dört yârinin ki Ebubekir, Ömer, Osman ve Ali'dir -rıdvâne Allahu aleyhim
ecma‘în- onların ervâh-ı mukaddesesi mürâfakati ile,
Tuğra;
(Süleyman Şah bin Selim Şah Han el-muzaffer dâima)
“Ben ki sultânü'’-selâtîn
ve burhânü’l-havâkîn tâc-bahş-ı hüsrevân-ı rû-yı zemîn zıllullâhi fî’l-arzîn
Akdeniz'in ve Karadeniz'in ve Rumeli'nin ve Anadolu'nun ve Karaman'ın ve Rum'un
ve Vilâyet-i Zülkadriye'nin ve Diyarbekir'in ve Kürdistan'ın ve Azerbaycan'ın
ve Acem'in ve Şam'ın ve Haleb'in ve Mısır'ın ve Mekke'nin ve Medine'nin ve
Kudüs'ün ve külliyen Diyâr-ı Arab'ın ve Yemen'in ve dahi nice memleketlerin ki
âbâ-yı kirâm ve ecdâd-ı izâmım -enâre Allahu berâhinehüm- kuvvet-i
kâhireleriyle feth etdikleri ve cenâb-ı celâlet-me’âbım dahi tîg-i âteş-bâr ve
şimşîr-i zafer-nigârım ile feth eylediğim nice diyârın sultânı ve padişâhı
Sultân Bayezid Han oğlu Sultan Selim Han oğlu Sultan Süleyman Han'ım, sen ki
Françe vilâyetinin kralı Françesko'sun, dergâh-ı selâtîn-penâhıma yarar adamın
Frankiyan ile mektûb gönderüb ve ba‘zı ağız haberi dahi ısmarlayub memleketlere
düşman müstevlî olub el-ân hapisde idüğünüz i‘lâm edüb halâsınız husûsunda bu
cânibden inâyet ve medet istid‘â eylemişsiz, her ne ki demiş isenüz benim
pâye-i serîr-i âlem-masîrime arz olunub alâ-sebîli’t-tafsîl ilm-i şerîfim muhît
olub tamâm ma‘lûm oldu, imdi pâdişâhlara sınmak ve habs olunmak aceb değildir,
gönlünüzü hoş tutub âzürde-hâtır olmayasız, eyle olsa bizim âbâ-i kirâm ve
ecdâd-ı izâmımız –nevvere Allahu merkadehüm- dâ’imâ def‘-i düşman ve feth-i
memâlik için seferden hâlî olmayub biz dahi onların tarîkine sâlik olub her
zamânda memleketler ve sa‘b ü hasîn kal‘alar feth eyleyüb gece ve gündüz atımız
eyerlenmiş ve kılıcımız kuşanılmış ve Hakk Subhânehu ve Te‘âlâ hayırlar
müyesser eyleyüb meşiyyet ve irâdeti neye müte‘allik olmuş ise vücûda gele,
bâkî ahvâl ve ahbâr ise mezkûr adamınızdan istintâk olunub ma‘lûmunuz ola,
şöyle bilesiz, tahrîren fî evâ’il-i şehr-i Âhirü’r-Rebi‘ayn li-sene isneyn ve
selâsîn ve tis‘a mi’e.”
[1-10 Rebiülahir 932 /
15-24 Ocak 1526]Be-makâm-ı Dârü’s-Saltanati’l-Aliyyeti’l-Kostantiniyyeti’l-Mahmiyyeti’l-mahrûse.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder