31 Mart 2013 Pazar

FETHİN SEMBOLÜ AYASOFYA




FETHİN SEMBOLÜ AYASOFYA


Ayasofya; Hristiyanlaştırılmış Roma devrinde, bazilika tarzında  bir kilise ve Doğu Roma İmparatorluğu zamanında ise yeniden inşa edilmiş dünyanın en büyük kilisesidir. Büyük kilise olarak 25 Aralık 537’deki açılışından İstanbul’un fethine kadar 915 sene 5 ay 5 gün kilise, İstanbul’un fethinden yani 29 Mayıs 1453’den itibaren 24 Kasım 1934 tarihindeki bir kararnameyle müzeye çevrilmesine kadar 481 yıl, 5 ay, 16 gün Camii, bu tarihten günümüze kadar müze olarak kullanılmıştır ve hala müze olarak kullanılmaktadır.

Ayasofya; tam 1396 sene 10 ay 21 gün iki semavi dine mabed olmuştur. Ayasofya, yalnız mimarisi ile değil Osmanlı devrinde İmparatorluğun Camii Bizans döneminde ise patriğin ve Kostantiniyye’nin en önemli kilisesiydi.

Osmanlılarda bir gelenek olarak devam eden, asırlardan beridir de tatbik edilen bir gelenek vardır. Bu gelenek şöyledir; savaş esnasında bir kale veya şehir feth edilince , ordu içeriye girip burçlara bayrak çeker ve akabinde burçlarda ezan sesi yükselirdi. Ve dahi derhal şehrin en büyük kilisesi camiye çevrilir, sonra ilk Cuma namazı burada kılınırdı.

Fatih Sultan Mehmed; İstanbul’un alınmasının hemen ardından şehre girmiş ilk iş olarak Ayasofya’yı camiye çevirmek gayesi ile yönünü buraya çevirmiştir. Fatih; Ayasofya önüne geldiğinde yeri öptü, dua etti ve içeri girdi. Ezan okutturarak maiyetiyle beraber namaz kıldı ve camiiyi kendi hayratının ilk eseri olarak vakfetti.

Salı günü Ayasofya’da kılınan ilk namazdan sonra Sultan’ın emriyle ilk Cuma gününe kadar Ayasofya’ya bir minare inşa ettirilir. Bu minare ahşaptan yapılmıştır. Cuma gününe kadar yetiştirilen minarede ilk öğle ezanı okunur ve İstanbul’da ilk Cuma namazı Akşemseddin Hz. İmamlığında Ayasofya Camii’nde kılınır.

Ayasofya Osmanlı döneminde fethin sembolü ve bir saray camii olarak adlandırılmıştır. Fatih’ten sonra gelen Sultanlarda bu camiiye büyük özen göstermiş pek güzide hediyeleri buraya vakfetmişlerdir




FETİHTEN SONRA BİLİNEN DEĞER


Fatih Sultan Mehmed Han; Cuma namazının hemen ardından Ayasofya Vakfı’nı kurdu. Büyük gelir kaynaklarını bu vakfa tahsis etti. Ayasofya Camii başta olmak üzere diğer camiilerin ve bazı eserlerin ihtiyaçlarını finanse edecek sağlam bir mâli alt yapı oluşturdu. Camiin içine mihrab yaptırıp, minber koydurdu. Ayrıca buraya bir medrese, kütüphane ve minare ekledi.

II. Bayezıd kendi döneminde camiiye beyaz mermerden bir mihrab ve kuzeydoğu cephesine bir minare ekledi. Vakıflarını kontrol ettirdi. Yeniden sayım yaptırdı. Gelir gideri kontrol altına alarak yeni bazı gelirler ekledi.

Kanuni Sultan Süleyman; Belgrad’dan iki şamdan getirtti. Geniş çaplı bir tahrir ile kayıtları kontrol altına aldırttı.

II. Selim döneminde Mimar Sinan’ın nezaretinde büyük çalışmalar yapıldı. Camii duvarları istinat duvarları ile çevrildi. İki minare daha eklenerek minare sayısı son haline, dörde tamamlandı. Medrese onarıldı ve büyütüldü. II. Selim camiin güney tarafına kendisi için bir türbe yaptırdı.

III. Murad camiye birçok ekleme yaptırdı. Ana payelerin yanına Kur’ân-ı Kerîm okuyanlar için, taştan dört yüksek platform, müezzinler için uzun sutunlarının üstünde yüksek bir kürsü, cemaatin temizliği ve susuzluklarının giderilmesi için muhteşem  abdet kurneleri onun yaptırdığı eserlerdir.

I.Ahmed; köklü bir bakım ve onarım çalışması yaptırdı. Mihraba besmele yazdırdı.
IV. Murad döneminde camiinin içi hat levhalarıyla süslendi. Tamir bakım çalışmaları bu dönemde de devam etmekteydi.

III. Ahmed devrinde, hünkâr manfili yenilendi. Camiin ortasına büyük top kandil (avize) kondu. Umumi bir tamir bakım çalışması gerçekleştirildi.

I.Mahmud; kütüphane, kütüphane vakfı, sibyan mektebi, imaret, şadırvan, muvakkithaneyi inşa ettirdi. Çifte hamamı yeniden yaptırdı ve bu eserleri kitabeler, çinilerle süsledi.

III. Selim camiin halılarını tümüyle değiştirdi. Mehmed Esad Yesari hattı ile yazılmiş iki adet levha konuldu.

II. Mahmud; camiide en büyük tamir ve bakım çalışmalarından birini yaptırdı.

Abdülmecid devrinde büyük onarım yapılmasıyla beraber, Mustafa izzet Efendi levhaları, yeni kasr-ı hümayun yapımı, tahta döşemeler eklenmesi, avizelerin yenilenmesi, ayakkabı raflarının konulması gibi bazı yenilikler gerçekleştirildi. Ayrıca camii baştan aşağı yenilendi. Sultan mahfili, 19. Yüzyılın ortalarında Sultan I. Abdülmecid için Fossati kardeşler tarafından yapıldı. Mustafa İzzet Efendi’nin eseri olan Allah, Muhammed ve dört büyük halifenin yazılı olduğu altı levha camiiye asıldı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder